
Sanırım bu ay ki kontrolde cinsiyeti de belli olacak.
Merak, heyecan,endişe, mutluluk…
Caz vokal efsanesi Bobby McFerrin’in yetenekli oğlu Taylor McFerrin,"one-man show" kavramını yeniden tanımlayacak performansı ile dün akşam Babylon’daydı.
Yayınladığı ilk EP`si "Broken Vibes" ile uluslararası dikkatleri üzerine çeken Taylor, okyanusun bu tarafındaki radyo istasyonlarının tamamında; Benji B`den Gilles Peterson`a kadar herkesin takdirini ve desteğini kazanan. New York Nublu`da sıkça sahne alan Taylor, festivalin açılış partisinde Istanbul`daki ruh ikizi Bora Uzer ile beraber sahne aldı.
Solo kariyeri öncesinde Kangroove performanslarında da, beatbox ve break-beat`i Türk dinleyicilere tanıştıran Bora'nın Taylor`la gerçekleştirdiği ilk ve özel performans gerçekten görülmeye değerdi.
Beatbox ve breakbeat’i “Yetenek Sizsiniz” programlarından öğrenen Türk halkının da gerçek beatbox nedir, nasıl olur anlayıp sevmeleri içinse bu isimleri bir an önce hafızalarına kazımaları gerektiğini düşünüyorum.
Babylon’u özlemişim. Sigara yasağından dolayı görüş mesafem mi uzadı bilmiyorum. Onca kalabalığa rağmen bir ferah, rahat geldi. Müziğin büyüleyici hatta şaşırtıcı etkisi dışında, İlhan Erşahin’in samimi konuşması "her gün gelin" daveti. Garanti Jazz Yeşili, Babylon logoları dışında karanlıkta elmas gibi parlayan Taylor McFerrin’ın Apple’ı ilgimi çekti. Mc Ferrin ve Uzer’i dinlemeye gelen büyük bir yabancı kitle de göze çarpıyordu. Rahat, eğlenceli, müzik dolu, güzel bir Nublu Jazz Festival açılışıydı anlayacağınız.
Teşekkürler Babylon,
Herşey için…
Sürekli seyrettiğim bir kanal olduğundan değil; daha önceden saçma bulduğum bir programa denk geldiğim ve bu saçmasapanlık beni eğlendirdiği için o gün de kanalda durmadan geçemedim.
Baktım kanalda genç bir kadın konuşuyor. Daha doğrusu konuşamıyor.
Rahat değil, heyecanlı belki. Üstelik farklı bir aksanı var.
Yönetmen olduğundan ve çektiği kısa filmden bahsediyor.
Filmin adı: Şampiyon Beşiktaş. Vedat Okyar’ın anısına yapılmış, hasta beşiktaşlı baba ile beşiktaşlı hasta oğlunun hikayesini anlatan filmden, filmin senaryosunu Vedat Özdemiroğlu’nun yazdığından bahsediliyor. Şirin Soysal’ın ilk kısa filmi değil, uzun metrajlı film çekme niyetinde buraya kadar herşey sıradan bir kültür sanat programı röportajından farksız. Şirin Soysal’ın konuşmasını ne kadar değişik konuşuyor diyerek izliyorum aslında.
Sonra birden konu Jazz’a geliyor. Aldığı eğitimden Jazz’a olan yeteneğini sonradan keşfettiğinden bahsediyor. Sonra bir şarkı giriyor. Sahnede o konuşamadığını düşündüğüm kadın; adeta şakıyor. Muhteşem bir sesi var. Ekranın karşısında donup kalıyorum. Adeta büyüleniyorum. Şu an şarkı neydi hatırlamıyorum. “
Love me or leave me” olabilir. Çok da emin değilim. Bir anda bitiveriyor.
Ama benim bu sesi tekrar dinlemem lazım. Myspace, google, youtube hiçbir yerde Şirin Soysal’ın sesinden bir iz bulamıyorum. En azından bir parça olsaydı diyorum. Kendisi ile ilgili daha önce yapılmış etkinliklere bilgilere ulaşıyorum.
Viyana doğumlu Şirin Soysal, Trinity College Dublin tiyatro mezunu. Dublin’de ayrıca sinema üzerine yüksek lisansını tamamladı. İstanbul’a döndüğünden beri, müzik dışında kısa film yazarlığı ve yönetmenliği ile uğraşıyor. Müzik yaşamına lise yıllarında Mustafa Yurdakul’dan şan dersleri alarak başlayan Şirin, çalışmalarına Randy Esen ve Sibel Köse gibi ustalarla devam ediyor.
Ve en sonunda dün, o güzel sesi dinleme imkanı buluyorum. Şanslıyım. Arnavutköy’ün Jazz mekanı Eylül’deyiz.
Nina Simone’dan Love me or leave me, Stranger, Liber Tango hatta Amy Winehouse’dan parçaları kendilerine has yorumları ile Sirin Soysal ve grubu karşımda…
Nisan ayında Nardis Jazz Club’ta çıkıcak olan sanatçıyı herkesin en azından bir kere dinlemesini istiyorum. Türkiye’de de kaliteli müzik yapılıyor ve seviliyor.
Şirin Soysal’ın müziği ve sesi sizi program boyunca olduğunuz yerden alıp uzaklara taşıyabiliyor. Jazz müzik sevmiyorum diyenlerdenseniz bile, Şirin Soysal’ın Jazz’a güzel bir giriş yaptıracağına eminim.
Gözlerinizi kapayın ya da daha çok açın farketmez.
Kendinizi Jazz’ın kollarına bırakın yeter.
Carey Hannah Mulligan 28 Mayıs 1985 İngiliz oyuncu.
An Education (2009) filmindeki Jenny rolü ile tanındı.
Son zamanlarda ilgi odağı olan Carey Mulligan ounculuğu bir yana stili ve şirinliği ile de tüm ödülleri toplamaya hak ediyor.
BAFTA En iyi aktirist 2010
ELLE Style Awards 2010
ve daha gelecek birçok ödül...
• Halk Düşmanları, Public Enemies, 2009, Oyuncu
• Brothers, Brothers, 2009, Oyuncu
• Aşk Dersi, An Education, 2009, Oyuncu
• Aşk ve Gurur, Pride and Prejudice, 2005, Oyuncu