Bu Blogda Ara

11 Mart 2010 Perşembe

Beğenmek ya da beğenilmek... İşte bütün mesele!


Beğenilme duygusu ile yanıp tutuşuyoruz hepimiz.
Kimi zaman yaptığımız iş, kimi zaman dış görünüşümüz, kimi zaman söylediğimiz bir söz beğenilsin, takdir alsın istiyoruz.
Anne - babalarımız, arkadaşlarımız, dostlarımız, patronlarımız, hatta hiç tanımadıklarımız bizi beğensin diye uğraşıyoruz.

Peki nedir beğeni, beğenmek, beğenilmek?
1. İyi ve güzel bulunmak
2. Sevilmek, hoşa gitmek.


Aslında tüm çaba kendini sevdirmek üzerine... Bunu kadın- erkek istinasız yapıyoruz.
Kadınlar daha bir göze batıyor yaparken... Kendilerini beğensin istedikleri kişiye bunu direkt duyurmak yerine, lafı dolandırıp duruyorlar.

Sürekli bir ima etme isteği ve durumu.
O zaman da saçma sapan karakterler çıkıyor karşımıza.

Sırf adam beğensin diye hiç alakası olmayan işlerle ilgilenenler mi dersiniz, abartılı kıyafet ve makyajlarla ilgi çekmek isteyenler mi? Karşı tarafı sürekli soru yağmuruna tutup, tanımaya çalışanlar mı ?

Benim etrafımda çok var böyle kadın. Onları gözlemlemek keyifli olsa da, biri söylesin istiyorum. Beğenilme çabası, bu kadar göze sokulunca komik olunuyor.

Karşı taraf tepki vermiyorsa, ilgi göstermeye, kurcalamaya devam etmeyin.
Herkes beğenilme - kabul görme arzunuzun kat kat farkındayken, o adam hiçbir şey görmüyor olamaz değil mi?


1 yorum:

  1. bir yandan çok yazmak istiyorum bir yandan da acaba sadece beğenilmek için mi yazıyorum diye korkuyorum... nasıl beğenileceğini bilerek yazmanın kurallarını da ancak bu kuralları bilen başka biriyle paylaşabileceğimi hissediyorum...

    YanıtlaSil