Bu Blogda Ara

26 Şubat 2010 Cuma

YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN JAZZ

Ocak ayının başlarıydı sanırım. Sıradan bir Pazar akşamıydı.
Çocukluğumda annemin ütü yapıp, babamın maç seyrettiği ve benim ödevlerimin olduğu sıkıcı pazarlardan olmasa da sıradandı işte. Zapping yapıp boş boş kanallar arasında geziniyordum.

Sürekli seyrettiğim bir kanal olduğundan değil; daha önceden saçma bulduğum bir programa denk geldiğim ve bu saçmasapanlık beni eğlendirdiği için o gün de kanalda durmadan geçemedim.

Baktım kanalda genç bir kadın konuşuyor. Daha doğrusu konuşamıyor.

Rahat değil, heyecanlı belki. Üstelik farklı bir aksanı var.

Yönetmen olduğundan ve çektiği kısa filmden bahsediyor.

Filmin adı: Şampiyon Beşiktaş. Vedat Okyar’ın anısına yapılmış, hasta beşiktaşlı baba ile beşiktaşlı hasta oğlunun hikayesini anlatan filmden, filmin senaryosunu Vedat Özdemiroğlu’nun yazdığından bahsediliyor. Şirin Soysal’ın ilk kısa filmi değil, uzun metrajlı film çekme niyetinde buraya kadar herşey sıradan bir kültür sanat programı röportajından farksız. Şirin Soysal’ın konuşmasını ne kadar değişik konuşuyor diyerek izliyorum aslında.

Sonra birden konu Jazz’a geliyor. Aldığı eğitimden Jazz’a olan yeteneğini sonradan keşfettiğinden bahsediyor. Sonra bir şarkı giriyor. Sahnede o konuşamadığını düşündüğüm kadın; adeta şakıyor. Muhteşem bir sesi var. Ekranın karşısında donup kalıyorum. Adeta büyüleniyorum. Şu an şarkı neydi hatırlamıyorum. “

Love me or leave me” olabilir. Çok da emin değilim. Bir anda bitiveriyor.

Ama benim bu sesi tekrar dinlemem lazım. Myspace, google, youtube hiçbir yerde Şirin Soysal’ın sesinden bir iz bulamıyorum. En azından bir parça olsaydı diyorum. Kendisi ile ilgili daha önce yapılmış etkinliklere bilgilere ulaşıyorum.

Viyana doğumlu Şirin Soysal, Trinity College Dublin tiyatro mezunu. Dublin’de ayrıca sinema üzerine yüksek lisansını tamamladı. İstanbul’a döndüğünden beri, müzik dışında kısa film yazarlığı ve yönetmenliği ile uğraşıyor. Müzik yaşamına lise yıllarında Mustafa Yurdakul’dan şan dersleri alarak başlayan Şirin, çalışmalarına Randy Esen ve Sibel Köse gibi ustalarla devam ediyor.

Ve en sonunda dün, o güzel sesi dinleme imkanı buluyorum. Şanslıyım. Arnavutköy’ün Jazz mekanı Eylül’deyiz.

Nina Simone’dan Love me or leave me, Stranger, Liber Tango hatta Amy Winehouse’dan parçaları kendilerine has yorumları ile Sirin Soysal ve grubu karşımda…

Nisan ayında Nardis Jazz Club’ta çıkıcak olan sanatçıyı herkesin en azından bir kere dinlemesini istiyorum. Türkiye’de de kaliteli müzik yapılıyor ve seviliyor.

Şirin Soysal’ın müziği ve sesi sizi program boyunca olduğunuz yerden alıp uzaklara taşıyabiliyor. Jazz müzik sevmiyorum diyenlerdenseniz bile, Şirin Soysal’ın Jazz’a güzel bir giriş yaptıracağına eminim.

Gözlerinizi kapayın ya da daha çok açın farketmez.

Kendinizi Jazz’ın kollarına bırakın yeter.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder