Bu Blogda Ara

28 Nisan 2009 Salı

İki ucu...'lu değnek!



"Bilirim, sayın bayan hoş bir şey değildir beni sevmek. Birinin bana tutulduğunu anladım mı keyfim kaçar, sıkılırım hemen savunmaya geçerim. Yaşamımda üç dört kişiye derin bir şekilde bağlandım, yeminle söyleyebilirim. Benim için ufak yakınlıktan başka birşey duymayan kimselerdi hepsi bu. Beni sevselerdi onlardan da uzaklaşırdım gibime geliyor.

Yaşamın en büyük acılarından biri de sevdiğinden fazla sevilmektir. Ya hiç duyulmayan bir sevgiyi var göstermek ya da bir takım soğukluklarla geri çevirmelerle karşındakini üzmek zorunda kalır insan... İki ucu....'lu değnek bir zorlama ben zorlamalara gelemem" demiş Henry De Montherlant...

Bir tek o mu, hanginiz böyle düşünmüyor, söyleyin sayın bay sorarım size?
Evet biz insanlar bizi dilediğimizden fazla sevenleri pek de sevme eğiliminde değilizdir.
Bizden nefret edenleri sevme eğilimi her nedense çok daha ağır basar.

Peki ben hangi türdenim?

Ya sen?

Benim sorularım ne zaman son bulacak. Sorularımın cevaplarını neden alamıyorum.
Herşey neden havada asılı kalıyor. Flu olan mı hoşuma giden? Peki sen ne düşündün. Ağzından dökülenler dışında neler geçti, o güzel aklından. Bilmek istediğim ne çok şey var.
Senin de* keyfin kaçtı mı, huzurun bozuldu mu? "Ne güzel ,bir düzende yaşayıp gidiyorduk" mu diyorsun yoksa?
Benden uzaklaşacak mısın?
Ne çok soru sordum, di mi**?
Bence de iki ucu pis bir değnek...
Hey Henry! Sesimi duyuyor musun?



*Henry gibi
** Benim en çok kullandığım soru şekli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder